Enflasyonun Sofra Hali: Türkiye’de ve İstanbul’da Gıda Enflasyonu
İPA Kent Gündemine Bakış Raporunda Enflasyonun Sofra Hali: Türkiye’de ve İstanbul’da Gıda Enflasyonu değerlendirmesi yaptı.
Enflasyonun Sofra Hali: Türkiye’de ve İstanbul’da Gıda Enflasyonu değerlendirmesi.
İstanbul Planlama Ajansı (İPA), Kent Gündemine Bakış Raporu ”Enflasyonun Sofra Hali: Türkiye’de ve İstanbul’da Gıda Enflasyonu” yayınlandı. Raporda , öncelikle gıda enflasyonunun kapsamı ve Dünya’daki gıda enflasyonu hakkında genel tablo incelenmekte, devamında ise Türkiye’de gıda enflasyonunun nedenleri ve gıda enflasyonunun Türkiye ve İstanbul’daki yansımaları incelenmektedir. Enflasyonla mücadele özellikle son yıllarda olağanüstü hale gelen fiyat artışlarının da etkisiyle kronik bir sorun haline gelmiştir.
Dünya genelinde enflasyonun etkisi son dönemlerde azalmasına rağmen Türkiye hala gıda enflasyonunun en yoğun yaşandığı ülkelerden biri olmakta ve genel enflasyondan da yüksek seyretmektedir. Bu enflasyonist ortamda fiyat artışlarının en fazla yaşandığı ürün gruplarının başında ise gıda maddeleri gelmektedir. Gıda enflasyonunun etkisi büyük kentlerde daha fazla görülmekte ve kırılganlığı tetiklemektedir.
Türkiye’de gıda enflasyonunun nedenleri arasında ihracat – ithalat dengesinin olmaması, çeşitli ürünlerin iç pazara girmeden ihraç edilmesi, üreticiden tüketiciye kadar geçen aşamalarda ürünlere yansıyan fiyat artışı gibi farklı nedenler yer almaktadır. Bu sebepler neticesinde, Türkiye’de son yıllarda temel ve çeşitli gıda fiyatlarının katlanarak arttığı görülmektedir. Bu durum, sosyal ve ekonomik hayata da doğrudan yansımakta, geçmiş dönemde alım gücünün görece daha yüksek olmasına bağlı olarak alınan sebze ve meyve miktarı giderek azalmakta, kilo ile alınan ürünler yerini tane satışına bırakmaktadır.
Semt pazarlarında akşam pazarı ile birlikte ‘çıktı ürün’ olarak tarif edilen ve çürümeye yüz tutmuş ürünler uygun fiyatlara satılmaya başlanmıştır. Aynı zamanda, pazarların toplanması sırasında tezgahlardan kalan, satılmamış ürünleri toplayan kişilerin sayısının da gün geçtikçe arttığı bilinmektedir.
Gıda fiyatlarında yaşanan artış, gelirleri bu fiyatlarla (ve diğer artan mal ve hizmet fiyatları ile) paralel bir şekilde artmayan kesimin, sağlıklı gıdaya erişimlerini azaltmaktadır.
Hazırlanan rapor kapsamında gıda enflasyonuna dair öne çıkan verileri şu şekilde özetlemek mümkündür;
- Seçili ürünlerin üreticiden pazara ulaşımındaki fiyat değişimi ortalama 2 kat olurken, markette bu değişim 2,4 kat olmuştur.
- 2017-2018 döneminde kişi başı tüketilen sebze miktarı 283,1 kg iken, bu miktar 2022 – 2023 döneminde 261,7 kg’ye düşmüştür.
- 2010 yılında nüfusun %69,4’ü her gün en az bir kere sebze veya salata tüketirken bu oran 2022 yılında %41,2’ye düşmüştür.
- 2010’da nüfusun %57’si her gün bir kere veya daha fazla meyve tüketirken bu oran 2022 yılında %36,5’e düşmüştür.
- Ocak 2021’den Ocak 2024’e geçen süreçte, Türkiye’de ortalama tavuk fiyatı 15,86 TL’den, 79,23 TL’ye; 61,14 TL olan dana eti 414,82 TL’ye; 83,2 TL olan kuzu eti 458, 36 TL’ye çıkmıştır.
Yüksek nüfusa sahip olması sebebiyle İstanbul, gelir dağılımındaki adaletsizliğinin de etkisiyle gıda enflasyonunun getirdiği olumsuzluklardan etkilenen kentlerin başında gelmektedir. Gıda enflasyonu Türkiye genelinde olduğu gibi İstanbul özelinde de yurttaşları gıda güvencesizliğiyle karşı karşıya bırakmaktadır. Food and Agriculture Organization of the United Nations (FAO),2 2001 yılı raporunda gıda güvencesini, tüm insanların aktif ve sağlıklı yaşamı için gerekli olan besin ihtiyaçlarını ve gıda önceliklerini karşılayabilmek amacıyla yeterli, sağlıklı, güvenilir ve besleyici gıdaya fiziksel ve ekonomik bakımdan sürekli erişebilmeleri olarak tanımlamıştır.
Gıda arzının yeterli düzeyde sağlanabilmesi, gıdaların üretimi, üretilen gıdanın eşit bir şekilde paylaşılabilmesi gibi faktörler gıda güvencesinin kapsamına girmektedir. Dolayısıyla enflasyona bağlı değişen beslenme rutinleri ve besin kaynakları dar gelirli haneler üzerinde gıda güvencesizliğini doğurmaktadır. Günden güne artan ve yapısal bir soruna dönüşen gıda enflasyonu, yönetimler tarafından önüne geçilmesi gereken temel bir sorun haline gelmektedir.
2 FAO, (2001). The State of Food Insecurity in the World 2001. https://www.fao.org/agrifood-economics/publications/detail/en/c/122100/
Araştırma kapsamında hazırlanan grafiklerde (Grafik 1, Grafik 2, Grafik 3, Grafik 4 ve Grafik 5), son 4 yıl içerisinde kuru soğan, domates, patates gibi temel ürünlerin, seçili bakliyatların, sebzelerin, meyvelerin ve salata malzemelerinin Türkiye’deki pazar ve marketlerde ortalama fiyatları değerlendirilmiştir. Grafiklerde görüldüğü üzere çeşitli gıda fiyatları katlanarak artmıştır. Tüm ürünlerdeki bu fiyat artışları, gelirleri bu fiyatlarla ve diğer artan mal ve hizmet fiyatları ile paralel bir şekilde artmayan kesimin, sağlıklı gıdaya erişimlerini azaltmaktadır.
Dolayısıyla gıda güvenliği pek çok kişi için sağlanamamaktadır. Enflasyon sepetinde gıda ve alkolsüz ürünlerin ağırlığı tüm gelir grupları için aynı hesaplansa da, %20’lik gelir gruplarına göre yapılan harcamalara bakıldığında, gıda ve alkolsüz içeceklere ayrılan pay, gelir grupları arasında önemli farklılıklar ortaya çıkarmaktadır.
İstanbul Planlama Ajansı (İPA)
İstanbul Planlama Ajansı (İPA), İstanbul’un bilimsel çalışmalar ışığında, farklı disiplinlerden uzman, akademisyenlerin katkıları ve İstanbulluların katılımıyla planlanması için İstanbul Büyükşehir Belediyesine bağlı olarak 2020 yılında kuruldu. İPA, İstanbul Büyükşehir Belediyesi, sivil toplum, üniversiteler, uzmanlar, özel sektör, uluslararası kurumlar ve İstanbullular ile birlikte çalışan bir ortak akıl mekanizmasıdır.
İPA, İstanbul’un güncel sorunlarını tespit eder, bu sorunların çözümüne yönelik veriye dayalı kısa, orta ve uzun vadeli strateji ve politika önerileri geliştirir. İstanbul hakkında güncel nitel ve nicel verilerin üretilmesi, ikincil verilerin derlenmesi, kamusal alan tasarımına ilişkin süreç tasarımı, kentin dezavantajlı gruplarına yönelik sosyal politikaların geliştirilmesi ve İstanbul Vizyon 2050 çalışmasının koordinasyonu İPA’nın temel sorumluluk ve uzmanlık alanları arasındadır.
İPA, şehir ve bölge planlama, sosyoloji, mimarlık, endüstriyel tasarım ve istatistik gibi disiplinlerin bir araya geldiği birimlerden oluşur. Yenilikçi bir planlama anlayışı ve dünyadaki benzerleri arasında örnek olabilecek “İstanbul Vizyon 2050 Strateji Belgesi” iki yıllık bir çalışmanın ardından tamamlanarak kamuoyu ile paylaşılmıştır. İstanbul Vizyon 2050 çalışmaları devam ederken, afetler ve deprem, iklim krizi ve diğer birçok konuda bilim insanları ile koordineli olarak çalışmalar yürütülmektedir.