TMB, İnşaat Sektörü Analizi Ocak 2024 raporunu yayınladı!
TMB, İnşaat Sektörü Analizi Ocak 2024 raporunu yayınladı. Raporda yeni yüzyılda eski sorunlar, zorluklara rağmen gelen başarılar irdeleniyor.
İnşaat Sektörü Analizi Ocak 2024 raporu özeti
Türkiye Müteahhitler Birliği’nin (TMB) İnşaat Sektörü Analizi Ocak 2024 Raporu’nda, yeni yüzyılda eski sorunlar, zorluklara rağmen gelen başarılar irdeleniyor.
2023, küresel ekonominin tüm aktörleri için zorlu; ancak, felaket senaryolarının gerçekleşmediği bir yıl olarak tamamlanmıştır. Pandemi sonrası yaşanan ekonomik krizin yansımaları, 2022 yılında başlayan Rusya-Ukrayna savaşının tüm dünyayı sarsan etkileri, 2023 yılında başlayan Gazze Savaşı, küresel ticareti sekteye uğratan enerji, emtia ve tedarik zinciri sorunları, özellikle gelişmekte olan ülkelerde artan gelir dağılımı eşitsizlikleri, iklim krizinin farklı yansımaları, giderek tırmanan jeopolitik gerilimler ve tüm bu sorunlar karşısında dünyanın farklı yerlerinde yapılan seçimlerde yükselen milliyetçi-muhafazakar politikalar yıla damgasını vurmuştur.
Türkiye’nin en köklü sivil toplum örgütlerinden Türkiye Müteahhitler Birliği (TMB), ekonomi çevreleri ve sektör tarafından ilgiyle takip edilen İnşaat Sektörü Analizi Ocak 2024 sayısını yayınladı.
Küresel ekonominin en önemli aktörlerinden olan ABD, korkulduğu gibi resesyona girmemiş; enflasyon “yumuşak iniş”e geçmiştir. ABD Merkez Bankası (FED) 13 Aralık’taki toplantısında politika faizini piyasa beklentileri paralelinde art arda üçüncü toplantısında da değiştirmeyerek %5,25-%5,50 aralığında tutmuştur. Öncü göstergeler ekonomik aktivitede yavaşlamaya işaret ederken, enflasyonun yüksek seyrine rağmen önceki yıla göre hız kestiği görülmüştür. Piyasalarda FED’in parasal sıkılaşmada sona geldiği ve önümüzdeki dönemde faiz indirimlerinin başlayacağı yönünde beklentiler artmıştır.
Euro bölgesinde Kasım ayına ilişkin verileri TÜFE enflasyonunun sıkı para politikası ve yavaşlayan büyüme paralelinde gerileme eğilimini sürdürdüğünü göstermiştir. TÜFE endeksi Ekim ayına göre %0,6 gerilemiş, aylık tüketici enflasyonu 2020 yılının Ocak ayından bu yana en düşük seviyeye inmiştir. Bölgede Aralık ayına ilişkin PMI verileri de ekonomik aktivitede zayıf görünümün devam ettiğini göstermiştir. Bu dönemde imalat PMI 44,4 ile eşik değeri altındaki seyrini 18. ayına taşırken, hizmetler PMI da 48,1 ile eşik değerin altındaki seyrini sürdürmüştür.
Öte yandan ECB de Aralık ayı toplantısında faiz oranlarını değiştirmeyerek mevduat kolaylığı faizini %4, refinansman faizini %4,5 ve marjinal borçlanma maliyetini %4,75 oranlarında tutmuştur. ECB Başkanı Başkanı Christine Lagarde, toplantının ardından gerçekleştirdiği açıklamada yıllık enflasyon oranının son dönemde gerilediğini, ancak kısa vadede enflasyonist baskının devam edebileceğini belirtmiştir. Faiz indirimlerinin zamana değil, verilere bağlı olduğunu vurgulayan Lagarde’ın açıklamaları Euro bölgesindeki sıkı duruşun ABD’ye kıyasla daha uzun sürebileceği şeklinde yorumlanmıştır.
Çin’de TÜFE Kasım’da yıllık bazda %0,5 gerileyerek son 3 yılın en düşük seviyesinde gerçekleşmiştir. Bu dönemde ülkede üretici fiyatları da %3 gerilemiştir. Çin Merkez Bankası (PBoC) Aralık ayı toplantısında faiz oranlarında değişikliğe gitmemiş, kamu bankaları iç talepte toparlanmayı desteklemek amacıyla mevduat faizlerinde yılın üçüncü indirimini gerçekleştirmiştir. Aralık ayına ilişkin PMI verileri kamu ve özel sektör faaliyetlerinde ayrışmaya işaret etmiş, Caixin imalat PMI 50,8 ile eşik değerin üzerindeki seyrini sürdürmüştür.
Diğer taraftan Aralık ayında petrol fiyatları %7 oranında gerilemiştir. Dalgalı bir seyir izleyen Brent türü ham petrolün varil fiyatı küresel talebe ilişkin endişelerin etkisiyle ay içi kapanışlarda 73,3 ABD Doları seviyesine dek gerilemiş; ancak Kızıldeniz’de Yemenli Husi’lerin ticari gemilere yönelik artan saldırıların ardından yılı 77,1 ABD Doları seviyesinde tamamlamıştır.
Türkiye için 2023 yılı yaşanan deprem felaketi ile çok zor şartlarda başlamıştır. 6 Şubat Kahramanmaraş depremlerinin etkileri yıl boyunca devam etmiş, daha uzun süre her alanda hissedileceği tahmin edilmektedir. Depremin yaralarını sarma çalışmaları devam ederken yaşanan seçim süreci, arkasından yenilenen ekonomi yönetimi ve “rasyonel”e dönen sıkı ekonomi politikaları ile Cumhuriyetin 100. yılı tamamlanmış ve “Türkiye Yüzyılı” olarak nitelendirilen yeni döneme başlangıç yapılmıştır.
Sıkı para politikaları uluslararası kuruluşlar nezdinde olumlu karşılanmış, Türkiye’nin büyüme tahminleri ile ilgili olarak yukarı yönlü revizyonlar gerçekleştirilmiştir. Uluslararası Para Fonu (IMF), Türkiye ekonomisinde 2023 yılında %4, 2024 yılında ise %3,25 oranında büyüme gerçekleşeceğini tahmin etmiştir. BM Ticaret ve Kalkınma Konferansı (UNCTAD) ise Türkiye ekonomisinin 2023 yılı büyüme beklentisini %2,6’dan %3,7’ye yükseltmiş, gelecek yıl da %1,9 büyüme öngörmüştür. Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD), 2023 yılı için büyüme oranı %4,5, 2024 yılı için %2,9, 2025 yılı için %3,2 olarak öngörmüştür. Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch Ratings, Türkiye’ye ilişkin büyüme beklentilerini 2023 için yılı için %3,5, 2024 yılı için ise %2,3 olarak açıklamıştır.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), yılın son Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında politika faizini piyasa beklentilerine uygun olarak 250 baz puan artırmış ve %42,50 seviyesine yükseltmiştir. Böylece TCMB, Haziran ayından bu yana politika faizini toplamda 34,0 puan artırarak parasal sıkılaşma hızının yavaşlatılacağı sinyalini vermiştir. TCMB’nin yayımladığı 2024 Yılı Para Politikası metninde, mikro ve makro ihtiyati politika çerçevesindeki sadeleşme adımlarının 2024 yılında da devam edeceği vurgulanmıştır. Buna ek olarak miktarsal sıkılaştırma adımlarına, kullanılan sterilizasyon araçlarının çeşitliliğinin artırılarak devam edileceği belirtilmiştir. TCMB’nin 2024 yılında da rezerv biriktirmeye devam edeceği ve para politikasının enflasyonu orta vadede %5’lik hedefe ulaştıracak şekilde oluşturulacağı vurgulanmıştır.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) ile Ticaret Bakanlığı iş birliğiyle genel ticaret sistemi kapsamında üretilen geçici dış ticaret verilerine göre ihracat, 2023 yılı Ocak-Kasım döneminde, bir önceki yılın aynı dönemine göre %1,3 azalarak 211 milyar 647 milyon ABD Doları, ithalat ise %0,1 artarak 311 milyar 739 milyon ABD Doları olarak gerçekleşmiştir. Böylece dış ticaret açığı %0,1 artarak 99 milyar 926 milyon ABD Doları’na yükselmiştir.
BDDK verilerine göre, 22 Aralık itibarıyla toplam mevduat hacmi yıllık bazda %67 artışla 14,7 trilyon TL düzeyine ulaşmıştır. Bu dönemde toplam mevduatta kur etkisinden arındırılmış yıllık artış oranı %42,9 olarak gerçekleşmiştir.
Konut satışları Kasım ayında yıllık bazda %20,6 daralarak 93.514 adet düzeyine gerilemiştir. Bu dönemde yıllık bazda %68,5 azalan ipotekli konut satışları 2013 yılından bu yana en düşük seviyesini görmüştür. Söz konusu satışların toplam satışlar içindeki payı da %5,6’ya inmiş, toplam konut satışları Ocak-Kasım döneminde de 2022 yılının aynı dönemine göre %14,9 daralmıştır. Öte yandan, TCMB tarafından açıklanan verilere göre, konut fiyat endeksi Ekim’de aylık ve yıllık bazda sırasıyla %3,8 ve %86,5 oranında yükselmiştir. Aynı dönemde konut fiyatlarındaki yıllık reel artış %15,4 olarak gerçekleşmiştir.
Yılın güzel haberi yurt dışı müteahhitlik hizmetleri sektöründen gelmiştir. Sektörün 1972 yılında Libya ile yurt dışı pazara açılmasından bu yana ulaştığı toplam proje portföyü büyüklüğü, 135 ülkede üstlenilen 12 bin 71 projeyle 501 milyar 878 milyon ABD Doları gibi rekor bir düzeye ulaşmıştır. Yurt dışında Türk müteahhitlerinin 2023 yılında en fazla yeni proje üstlendiği ilk 5 ülke;
- Rusya Federasyonu (4,6 milyar ABD Doları),
- Romanya (3,6 milyar ABD Doları),
- Türkmenistan (3,3 milyar ABD Doları),
- Suudi Arabistan (2,8 milyar ABD Doları)
- ve Irak (1,4 milyar ABD Doları) olarak sıralanmıştır.
İnşaat Sektörü Analizi Ocak 2024 DÜNYA – Küresel ekonomi karışık, ufukta belirsizlik var
Dünya son yıllarda beklenmedik krizlerle boğuşmuş, tahmin edilmesi mümkün olmayan senaryolar art arda gerçekleşmiştir. Pandeminin etkilerinden sıyrılma umudu, 2022 yılının başında patlak veren Rusya Ukrayna savaşının sarsıcı etkileriyle sekteye uğramıştır. İkinci yılına yaklaşan savaş, siyasal gerilimin yanı sıra enflasyonla mücadele eden küresel ekonomiye enerji, gıda ve emtia krizi olarak yansımıştır.
Geçtiğimiz Ekim ayında başlayan İsrail-Filistin savaşı ise bölgede siyasal istikrarsızlığa ve küresel kutuplaşmaya neden olmuş, geleceğe yönelik “endişeli” bir belirsizlik yaratmıştır. Dünya, 2024 yılına savaşların gölgesinde, önceki yıla göre ılımlı; fakat, yönü belirsiz bir başlangıç yapmıştır.
Yine de, 2023 yılında küresel ekonomik büyümenin öngörülenden daha iyi bir noktada olduğu gözlenmiştir. Büyümenin küresel ölçekte homojen gerçekleşmediği; özellikle gelişmekte olan ekonomilerin daha iyi performans sergilediği izlenmiştir. Savaşın yarattığı kriz ile birlikte Avrupa, ekonomik büyüme bakımından Kuzey Amerika ve Asya’nın gerisinde kalmıştır.
Göstergeler, küresel ekonominin önümüzdeki dönemde izleyeceği seyre ilişkin karışık sinyaller vermektedir. Her ne kadar hafiflemiş olsa da enflasyonist baskıların önümüzdeki iki yıl boyunca devam edeceği öngörülmektedir.
Uluslararası kuruluşların 2024 yılı için dünya ekonomisine ilişkin büyüme beklentileri %2,5 ile %2,9
aralığında değişmektedir.
Uluslararası Para Fonu’nun (IMF) Ekim ayı Dünya Ekonomik Görünüm Raporu’nda, dünya genelinde
ekonomik büyümedeki nispeten zayıf seyrin, ülkeler arasındaki ayrışmayla beraber devam ettiği ve
parasal sıkılaşmanın büyüme üzerinde gözlenen etkisinin “yumuşak iniş” senaryosu ile uyumlu olduğu
belirtilmiştir. Raporda, ekonomik toparlanmanın istenen ölçüde gerçekleşmemesinde pandemi, Rusya Ukrayna savaşı ve jeoekonomik ayrışmanın uzun vadeli sonuçlarının etkili olduğu ifade edilmiştir. IMF, bu çerçevede küresel büyüme tahminini 2023 yılı için değiştirmeyerek %3 düzeyinde tutarken, 2024 yılı için
%3’ten %2,9’a düşürmüştür. Öte yandan 2022 yılında %8,7 olan küresel enflasyonun 2023’te %6,9’a ve
2024’te %5,8’e gerileyeceği; fakat, 2025 yılına kadar pek çok ülkede hedefe dönmeyeceği öngörülmüştür.
Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütünün (OECD) Kasım ayı Ekonomik Görünüm Raporu’nda, enflasyon
ve düşük büyüme risklerinin küresel çapta devam ettiği belirtilmiştir. Raporda, 2023 yılında küresel
büyüme performansının beklenenden iyi olduğu; ancak, sıkı finansal koşullar, zayıflayan ticaret hacmi,
düşük iş ve tüketici güveninin, büyüme üzerinde baskı oluşturduğu ifade edilmiştir. OECD, bu doğrultuda
2023 yılı için küresel ekonomik büyüme tahminini %3’ten %2,9’a düşürürken, 2024 tahminini
değiştirmeyerek %2,7’de tutmuştur.
Birleşmiş Milletler Ticaret ve Kalkınma Konferansı’nın (UNCTAD) Ekim ayı raporunda da küresel ekonominin “kritik bir dönemeçte” olduğu, bazı ekonomilerin gelişip genişlerken diğerlerinin duraklayıp
yavaşladığı ifade edilmiştir. Raporda küresel ekonomik büyümenin 2023’te %2,4’e düşmesinin beklendiği, 2024’te ise sınırlı bir toparlanma işareti olduğu kaydedilmiştir. Küresel finans sisteminde acil reform ihtiyacı olduğunun ve enflasyon, eşitsizlik, devlet borçlarıyla mücadele için daha pratik politikaların ve kritik piyasaların daha iyi denetlenmesi gerekliliğine vurgu yapılmıştır.
UNCTAD Genel Sekreteri Rebeca Grynspan yaptığı açıklamada, geçmişte yapılan politika hatalarından
kaçınılması gerektiğini vurgulayarak, “Mali sürdürülebilirliği sağlamak, üretken yatırımı artırmak ve daha
iyi istihdam yaratmak için mali, parasal ve arz yönlü tedbirlerden oluşan dengeli bir politika karışımına
ihtiyacımız var. Düzenlemelerin uluslararası ticaret ve finans sisteminin derinleşen asimetrilerini ele
alması gerekiyor” ifadelerini kullanmıştır.
İnşaat Sektörü Analizi Ocak 2024 TÜRKİYE “Yeni” yüzyılda, “eski” sorunlar
Cumhuriyetin yüzüncü yılına salgından arta kalanlar, komşu ülkelerdeki savaşlar ve küresel ekonominin
içinden geçmekte olduğu zorluklarla giren Türkiye, yılın hemen başında yaşanan deprem felaketi ile
derinden sarsılmıştır. On bir ili vuran ve resmi rakamlara göre 50 bini aşkın vatandaşımızın hayatını
kaybettiği depremin Türkiye ekonomisine de büyük etkisi olmuştur.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 20 Mart’ta Avrupa Birliği (AB) Deprem Bağışı Konferansı’nda
yaptığı konuşmada, depremin yol açtığı yıkımın maliyetinin yaklaşık 104 milyar ABD Doları’nı bulacağının
belirtmiş; “Bu çapta bir afetle ekonomik durumu ne olursa olsun hiçbir ülkenin tek başına mücadele
etmesi mümkün değildir” ifadeleri ile depremin bıraktığı yıkımı özetlemiştir.
Seçim sürecine depremin yaralarını sarmaya çalışarak ve ekonomik belirsizlik içerisinde girilmiş, 14 ve 28
Mayıs’ta gerçekleşen birinci ve ikinci tur seçimler sonrasında ise ekonomi politikasında değişime
gidilmiştir. Beş yıl aradan sonra kabineye dönerek ekonominin dümenine geçen Hazine ve Maliye Bakanı
Mehmet Şimşek; “Hükümetimizin temel hedefi toplumsal refahı artırmaktır. Türkiye’nin rasyonel bir
zemine dönmekten başka çaresi kalmamıştır. Önümüzdeki dönemde bu hedefe ulaşmada, şeffaflık,
sürdürülebilir yüksek büyüme için mali disiplinin tesis edilmesi, fiyat istikrarının sağlanması temel
hedefimiz olacaktır. Orta vadede enflasyonun yeniden tek haneli rakamlara düşürülmesi her alanda
öngörülebilirliğin artırılması ülkemiz için hayati önem taşımaktadır.” sözleriyle ekonominin yeni rotasının
sinyallerini vermiştir.
İnşaat Sektörü Analizi Ocak 2024 İNŞAAT SEKTÖRÜ – Zorluklara rağmen büyümek
Bilindiği gibi inşaat sektörü 2023 yılına küresel salgının etkisinden henüz kurtulamadan ve 2022 yılında
başlayan Rusya-Ukrayna savaşının gölgesinde, yüksek girdi maliyetleri ve emtia sorunları ile girmiştir. Yılın hemen başında yaşanan elim 6 Şubat deprem felaketinin sonrasında bölgenin yeniden inşası için seferber olan inşaat sektörü, 2023 yılının ilk üç çeyrek döneminde, depremin de etkisiyle yıllık bazda sırasıyla %4,5, %6,6 ve %8,1 oranlarında, ekonominin üzerinde büyümüştür. Deprem bölgesindeki yeniden imar faaliyetlerinin yanı sıra seçim sürecinin tamamlanmasıyla azalan belirsizlikler de inşaat sektörü rakamlarına olumlu yansımış; ancak yine de sektördeki büyüme önceki yılların gerisinde kalmıştır.
Bununla birlikte, yaklaşan yerel seçimler öncesi hızlanan kentsel dönüşüm ve alt yapı faaliyetlerinin önümüzdeki süreçte sektörü desteklemeye devam edeceği tahmin edilmektedir. Ancak, kamuda tasarruf tedbirleri kapsamında zorunlu haller dışında yatırım programına yeni proje alınmayacağının açıklanmış olması, kuşkusuz 2024 yılında sektörü bekleyen en önemli sorunlardan bir olacaktır.
İnşaat sektörünün 2023 yılının son çeyreğinde de büyümeyi sürdüreceği tahmin edilmektedir. Gayrimenkul sektöründe ise büyüme yavaşlamıştır.
TÜİK tarafından açıklanan Ciro Endeksleri kapsamında Ekim ayında önceki yılın aynı ayına göre İnşaat Ciro Endeksi %98,6, Bina İnşaatı Ciro Endeksi ise %107,8 oranında artmıştır.
İnşaat harcamaları 2023 yılı üçüncü çeyreğinde %107,3 artarak 1 trilyon TL seviyesini aşmıştır. İnşaat harcamaları nominal ve reel olarak yüksek bir büyüme göstermiştir. İnşaat harcamalarındaki artışta deprem bölgesindeki yıkım sonrasında üst yapı inşaatları ve alt yapı onarım gibi faaliyetlerinin katkısı
olmuştur.
TÜİK 2023 Ekim İnşaat Maliyet Endeksi yıllık bazda %65,93 ve aylık bazda da %2,20 yükselmiştir. Endeks kapsamında bina dışı yapılar için (alt yapı projeleri vb.) maliyet endeksi yıllık %68,88 ve aylık %1,43 oranında artmıştır. Ekim ayında İnşaat Maliyet Endeksi’nin alt endeksleri olan malzeme ve işçilik endekslerinde sırasıyla %52 ve %113,47 oranlarında yıllık artış gerçekleşmiştir.
Özellikle işçilik endeksindeki artış dikkat çekici boyutlara ulaşmıştır. İnşaat sektörü 2023 yılı boyunca girdi
maliyetlerindeki yüksek artışlardan etkilenmiş, sektörün ara eleman sorunu iyice derinleşmiştir.
İnşaatlarda istihdam edilmek üzere demirci, kalıpçı, iş makinesi operatörü, hatta düz işçi gibi “mavi yaka”
olarak nitelendirilen orta kademe eleman bulmakta zorluk yaşayan sektörde, ücretler yıl sonunda aylık
150 bin TL seviyelerine kadar çıkmıştır. Sadece yurt içinde değil yurt dışında üstlenilen projeler için de
istihdam sorunu yaşayan sektör, çözümü yurt dışından eleman teminiyle bulmaya çalışmıştır.
Bununla birlikte, TÜİK verilerine göre inşaat sektöründe düşüşün yaşandığı istihdam rakamları deprem
felaketinin etkisiyle artarak 2023 yılının üçüncü çeyreği itibarıyla yeniden 2 milyon kişiye ulaşırken,
sektörün istihdamdan aldığı pay %6,4 olmuştur.
TÜİK verilerine göre İnşaat Güven Endeksi, diğer ana sektörlerden farklı olarak 2023 yılı boyunca eşik
değer olan 100’ün altında seyretmiş, İSGE Aralık‘ta aylık bazda %3,3 oranında azalarak yılı 88 değeri ile
kapatmıştır.
Türkiye İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği (Türkiye İMSAD) tarafından yayımlanan İnşaat
Malzemesi Sanayi Bileşik Endeksi’nin, Eylül ve Ekim aylarında sınırlı ölçüde geriledikten sonra Kasım
ayında durağanlaşarak sınırlı bir daralma gösterdiği görülmektedir. Türkiye İMSAD Kasım 2023 Sektör Raporuna göre Kasım ayında bir önceki aya göre 0,06 puan azalarak 71,24 puan olmuştur. Önümüzdeki döneme ilişkin yurt içi ve yurt dışı talepteki düşüşler güven ve beklentileri sınırlamıştır.
İnşaat Malzemesi Faaliyet Endeksi de Kasım ayında bir önceki aya göre gerilemiştir. Böylece seçimler
sonrası faaliyetlerde üst üste dört ay yaşanan büyüme tersine dönmüş; küresel pazarlarda yavaşlama
devam etmiştir. Faaliyet Endeksi, Kasım ayında bir önceki aya göre 0,3 puan azalarak 145,3 puana
inmiştir.
Tüm bu gelişmeler sonucunda, Kasım ayında alt faaliyet gruplarında özellikle iç satışlarda daralma
gerçekleşmiştir. Yurt içi satışların Kasım ayında bir önceki aya göre önemli ölçüde düşmesi üzerinde, sıkı
para politikasının etkileri görülmüştür. Diğer taraftan pazarlardaki yavaşlamaya rağmen Kasım ayında
ihracat artışı gerçekleşmiştir.
Konut Segmenti: Konut satışlarındaki düşüş sürüyor
TÜİK verilerine göre Türkiye genelinde konut satışları 2023 Kasım ayında bir önceki yılın aynı ayına göre %20,6 azalarak 93 bin 514 olmuştur. Konut satışları Ocak-Kasım döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre %14,9 azalarak 1 milyon 87 bin 349 olarak gerçekleşmiştir.
Türkiye genelinde ipotekli konut satışları Kasım ayında bir önceki yılın aynı ayına göre %68,5 azalarak 5
bin 245 olarak gerçekleşmiştir. Toplam konut satışları içinde ipotekli satışların payı %5,6 olmuştur. Ocak Kasım döneminde gerçekleşen ipotekli konut satışları ise bir önceki yılın aynı dönemine göre %33,6
oranında azalarak 171 bin 706 olmuştur.
Kasım ayındaki ipotekli satışların 1390’ı; Ocak-Kasım dönemindeki ipotekli satışların ise 51 bin 624’ü ilk el
satış olarak gerçekleşmiştir. Türkiye genelinde ilk el konut satış sayısı, Kasım ayında bir önceki yılın aynı
ayına göre %18,5 azalarak 30 bin 472 olmuştur. Toplam konut satışları içinde ilk el konut satışlarının payı
%32,6 olmuş, Ocak-Kasım döneminde ise bir önceki yılın aynı dönemine göre %14,1 azalarak 328 bin 299
olarak gerçekleşmiştir. İkinci el konut satışları da Kasım ayında bir önceki yılın aynı ayına göre %21,6
azalarak 63 bin 42 olmuştur. Toplam konut satışları içinde ikinci el konut satışlarının payı %67,4 olurken.
Ocak-Kasım döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre %15,2 azalışla 759 bin 50 olarak
gerçekleşmiştir.
Yabancılara yapılan konut satışları Kasım ayında, 2022 yılının aynı ayına göre %61,5 azalarak 2 bin 342
olmuştur. Kasım ayında toplam konut satışları içinde yabancılara yapılan konut satışlarının payı ise %2,5
olarak gerçekleşmiştir. Yabancılara yapılan konut satışlarında ilk sırayı 790 konut satışı ile Antalya almıştır.
Yabancılara yapılan konut satışları Ocak-Kasım döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre %46,1
azalarak 32 bin 941 olmuştur.
Kasım ayında Rusya Federasyonu vatandaşları Türkiye’den 637 konut satın almıştır. Rusya Federasyonu
vatandaşlarını sırasıyla 234 konut ile İran, 128 konut ile Ukrayna ve 117 konut ile Kazakistan vatandaşları
izlemiştir.
Türkiye’deki konutların kalite etkisinden arındırılmış fiyat değişimlerini izlemek amacıyla hesaplanan
TCMB Konut Fiyatları Endeksi (KFE), 2023 yılının Ekim ayında bir önceki aya göre %3,8 oranında artarak
1129,6 seviye-sinde gerçekleşmiştir. Bir önceki yılın aynı ayına göre %86,5 oranında artan KFE, aynı
dönemde reel olarak %15,4 oranında artış göstermiştir.
TÜİK verilerine göre 2023 yılının üçüncü çeyreğinde bir önceki yılın aynı çeyreğine göre, belediyeler
tarafından yapı ruhsatı verilen daire sayısı %35 oranında artmıştır. Aynı dönemde yapı kullanma izin
belgesi verilen daire sayısı ise %14,9 oranında azalmıştır.
Öte yandan depreme karşı hazırlık çerçevesinde yapı stokunun yenilenmesi için Çevre, Şehircilik ve İklim
Değişikliği Bakanlığı bünyesinde 16 Ekim 2023 tarihinde ‘Kentsel Dönüşüm Başkanlığı kurulmuştur.
Kentsel Dönüşüm Başkanlığı’nın altında ise; Kentsel Dönüşüm Genel Müdürlüğü, Marmara Kentsel
Dönüşüm Genel Müdürlüğü, Taşınmaz ve Kaynak Geliştirme Genel Müdürlüğü olmak üzere 3 ayrı genel
müdürlük oluşturulmuştur.
Yurt Dışı Müteahhitlik Hizmetleri: Yeni rotalar, yeni pazarlar, yeni rekorlar
Tüm dünyanın dengelerini değiştiren pandemi sonrasında toparlanma yılı olarak görülen 2022’nin
hemen başında Rusya ile Ukrayna arasında çıkan ve halen devam eden savaş, inşaat sektörünü de
etkilemiştir. Salgının neden olduğu işgücü, üretim ve tedarik zincirindeki sorunlara, savaşla birlikte
beklenmedik biçimde artan enerji ve emtia fiyatları da eklenmiştir. Öte yandan, 7 Ekim 2023 günü
Hamas’ın İsrail’e düzenlediği “Aksa Tufanı Operasyonu” sonrası başlayan Gazze Savaşı, bölgede uzun
süreceği tahmin edilen kaosa sebep olmuştur.
Bir yanda salgın sonrası toparlanma sürecine giren ekonomilerdeki sıkılaşma, diğer yanda savaşların
etkileri nedeniyle sorunlar yaşayan yurt dışı müteahhitlik hizmetleri kapsamında Ticaret Bakanlığı
verilerine göre Türk müteahhitlik firmaları 2023 yılında 389 projeyle 27 milyar 392 milyon ABD Doları
tutarında yeni iş hacmine ulaşmıştır.
3 Ocak 2024 tarihinde TMB ev sahipliğinde “Yurt Dışı Müteahhitlik Hizmetleri ve Teknik Müşavirlik
Sektörü 2023 Yılı Değerlendirme Toplantısı” düzenlenmiş, anılan Toplantı’da Ticaret Bakanı Prof. Dr.
Ömer Bolat; “2023 yılı sonu itibariyle Türk müteahhitlik firmaları tarafından yurt dışında üstlenilen
toplam proje sayısı 12.000’i aşmış, proje tutarı ise 501,9 milyar ABD Doları’na ulaşmıştır. Sektörümüz
gücünü ve direncini bir kez daha ispatlamıştır. Ayrıca, bu ay içerisinde Bakanlığımızla paylaşılacak, 2023
yılına ait diğer proje bilgileriyle bu rakamın biraz daha artmasını bekliyoruz. 2023 yılı başında hedefimiz
bu yıl için 20 milyar ABD Dolarlık geleneksel büyüklüğümüze erişmekti, bu hedefi birlikte aşmış olduk. 50
yılda yarım trilyon ABD Dolarlık büyüklüğe eriştik, 1 trilyon ABD Dolarlık büyüklüğe daha kısa zamanda
ulaşacağımıza inanıyorum.” sözleriyle inşaat sektörümüzün önümüzdeki dönem hedeflerine de dikkat
çekmiştir.
Toplantı’da TMB Başkanı Erdal Eren ise, “Türk müteahhitler olarak önümüzdeki dönemde yurt dışında
her yıl üstleneceğimiz yeni proje tutarı hedefimizi; kısa vadede 30 milyar ABD Doları, orta vadede ise 50
milyar ABD Doları olarak korumaktayız.” ifadeleriyle inşaat sektörünün rotasını işaret etmiştir.
Özetle, dünyamızda yaşanan ekonomik ve jeopolitik tüm olumsuzluklara rağmen Türk inşaat sektörü
2023 yılını, ENR Dergisi’nin “Dünyanın En Büyük 250 Uluslararası Müteahhidi” listesine giren 41 firma ile
dünya ikinciliğini muhafaza ederek kapatmış, 2024 yılına önümüzdeki dönemde kazanılacak başarılar için
büyük umut ve yüksek enerji ile başlamıştır.
İnşaat Mühendisi Mithat GÜNEY, PMP YouTube Kanalı
Dünya genelindeki İnşaat Projeleri, Şantiye Görüntüleri, Gayrimenkul Sektörü ve Profesyonel Proje Yönetimi ile ilgili videoları İnşaat Mühendisi Mithat GÜNEY, PMP YouTube kanalında bulabilirsiniz.
Düzenleyen; İnş. Müh. Mithat GÜNEY, PMP